Zayıflık ve Güçlülük

Atın ayaklarını yerden kesip arka ayakları üstünde başı dimdik dururken yakalanmış çok güzel bir an. Fotoğrafçılık marifet, yetenek ve gözlem ister. Atın şaha kalkması gibi zor ve aynı zamanda kısa anları gün batımına karşı yakalamaksa ayrı bir ustalık olsa gerek. Her betimlemesiyle çok beğendiğim ve içinde at olduğu için de asil bulduğum bir fotoğraf.

Hayata karşı göstermiş olduğumuz dirençlerimiz son noktaya geldiğinde, işte o zaman, iç sesimizin dürtmesiyle tüm korkularımız şahlanırken isyanımız güzel günler için ektiğimiz en nadir bulunan çiçek tohumları gibi yeşerecek umutlar ve gerçekleşecek hayaller olacak. İşte o gün bizler de mutlu olacağız belki. Kim istemez ki mutlu olmayı? Belki de mutsuzluk bizi o kadar da korkutmayacak artık. Mutsuzluğa da hazır olmak gerekmez mi?

Zayıflar bizi kendi gücümüzden utanmaya zorladıkları için kazandılar demiş Fredrich Nietzche. Güçlü yanlarımız duvarlarımız, geçitlerimiz, köprülerimiz, tüm zamanlarımızı harcayarak edindiğimiz en nadide özelliklerimizken onlardan hangi zamanda utanır olduk. Öz benliklerimizin gerçekliği etrafımızdaki zayıf ve niteliksizler tarafından fütursuzca irdelenirken biz ne vakit onları dinler olduk. Güçlüysek hep güçlü kalmak için çaba harcayalım. Kolay vazgeçmeyelim güzel özelliklerimizden ve doğru olan mücadelemizden. Zayıflıklarından korkanların bizim güçlü yanlarımızı sindirmesine karşı durmayı öğrenerek soyluca bu at gibi şaha kalkabilelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir